Kim ne derse desin, neyi öne sürerse sürsün, istediği argümanı ortaya koysun. Bu ülkede merkez sağda kurulan ya da merkeze göz kırpan tüm partilerin nüvesi olan isimler mutlaka MHP’lidir. Merkez sağda büyümek, topluma umut olmak, iktidara yürümek isteyen her parti öncelikle MHP’nin desteğini almak ya da orada siyaset yapmış isimleri yönetimine katmak ister.
Malumunuz;
İYİ Parti kuruluş aşamasında MHP'de siyaset yapmış birçok eski isimle kuruldu. Öyle ki tüm ilçe teşkilatlarında başkanlardan yöneticilere kadar MHP çatısı altında siyasete başlamış isimleri gördük. Parti o rüzgâr ile “Acaba” bile dedirtti. İktidar olabilir miydi?
Aslında taklitler aslını yaşatır. Hatta Türkiye’de milliyetçiler bölünseler, bölünseler, hatta bine bölünseler yine de bir gözleri MHP’de ve onun liderindedir.
İYİ Parti’de de durum böyle oldu.
Adı gibi iyi giden parti o meşum hatayı yapana kadar grafiğini hep yükseltti. Hatta bir ara yüzde 20’leri telaffuz eder oldular. (Aslında anket şirketleri de bu değirmene su taşıdı) Yani algı operasyonu ile yürüyen İYİ Parti, algı yönetimini çok iyi yaparak nerede ise 2. parti oluyor havası oluşturdu.
Her şey 6’lı masaya oturana kadardı. O masanın "Adayımız Kılıçdaroğlu" kararı sonrası masaya tekmeyi vuran Meral Akşener’in milliyetçi camiada bir anda “İşte şimdi lider oldu” sözleri ile yüceltilmesi 3 gün sürdü.
Sadece milliyetçilerin değil, önemli ölçüde CHP’li ve demokrat ismin de içinde olduğu yapının aslında parti olmadığı, toplama bir kuruma dönüştüğü o günlerde belli oldu.
Partinin darmadağın olacağını gören Akşener, milliyetçi duruşu terk ederek masaya 3 gün sonra teslim olunca büyü bozuldu ve 5 alır, 4 alır, 3 alır, hatta yok olur dedikleri MHP’nin de gerisinde seçimi tamamladı.
Ciddi oy kaybedecek denilen MHP yine oyunu aldı. Algı operasyonlarına kanarak oy vermeyenlere rağmen oyunu korudu. Tabii ki her zaman olduğu gibi anket dolandırıcılarını da yanıltarak yaptı bunu…
Akşener'in sessizliği "MANİDAR!"
Günümüze gelirsek…
Aslında başta Meral Hanım olmak üzere MHP'den koptuktan sonra İYİ Parti çatısı altında siyaset yapanlara Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından sık sık "Evinize dönün" mesajları verildi.
Geçtiğimiz gün ise haber merkezlerine düşen yeni bir bilgi çağrıyı bir adım öteye taşıdı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir tarafından, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin İyi Parti'ye ittifak çağrısı paylaşıldı. Mesajda, "Sayın Genel Başkanımız İyi Parti'ye yeni bir çağrısını iletiyor ve saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyorlar. Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına" ifadeleri yer aldı.
MHP'nin ittifak çağrısına yanıt veren İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın "Devlet Bey üçüncü yol çağrısı yapıyorsa, milliyetçiler ligi kurmak istiyorsa zaten biz oradayız. Buyursun gelsin" dedi. İki partininde birbirine yeşil ışık yaktığı görülürken birleşme iddiaları yeniden gündeme geldi. Önümüzdeki yerel seçimlerde milliyetçi bir ittifak yaratma planı bir anda konuşulmaya başlandı.
Yani CHP ile yeni bir ittifaka sıcak bakmadığını ilan eden İYİ Parti'ye MHP'den davet geldi.
Peki aslında durum nedir? Gerçekten MHP, kurumsal olarak düne kadar İP diye nitelendirdiği İYİ Parti ile yerel seçim ittifakı yapar mı? Bu düşünce ne kadar akla yatkın irdeleyelim.
Benim düşünceme göre Devlet Bahçeli enteresan biçimde siyaseten gol atmıştır. İçinde milliyetçi unsurların çok olduğu İYİ Parti’ye ve özellikle geçtiğimiz seçimlerden hemen önce kendisini milliyetçilerin birlik olmasına engel gösteren eski ülkücü-milliyetçi kisvesindeki belli başlı kişilere, “Kimin birlikten yana kimin karşısında olduğunu” net biçimde gösterme fırsatı elde etmiştir.
AKŞENER’in gönlünde MHP değil Kemal'siz CHP ittifakı var!
Düne kadar “En büyük pişmanlığım CHP ile iş birliği yaparak seçimlere girmekti” diye itirafta bulunan Sayın Meral Akşener, bugün ve gelecekte CHP’siz bir yol düşünmez. Hatta düşünemez…
Buna başta partisinin yeni kimyası izin vermez. Sonrasında da mecliste kurduğu grup sessiz kalmaz diye düşünüyorum.
Nerede ise partisini milliyetçilerden arındırma çabasına girişen, ülkücü-milliyetçi tüm isimleri tasfiye etmeye çabalayan, yaptığı her şeye rağmen partisinde kalanlara da “etkisiz eleman” muamelesi yapan Akşener’in, MHP ile ittifaka girmesi asla mümkün görünmüyor.
Aksine iddia ediyorum ki Akşener’in gönlünde MHP değil Kemal'siz CHP ittifakı var!
Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin yaptığı bu çağrı sonrasında köşeye sıkışan Meral Akşener’in sessizliğini 26 Ağustos’ta “birlik” yönünde değiştireceğini umanlara cevabım nettir.
İYİ Parti belki MHP içinden çıkmıştır ama onların ne gönlünde ne hedefinde MHP ya da milliyetçi cephe ile birlik beraberlik arzusu yoktur.
Herkes bana tabi olsun arzusundaki İYİ Parti liderliği, yakın gelecekte de bu ittifak söylemlerine sıcak bakmayacak, hatta dillenmesinden bile bugünkü gibi rahatsızlık duyacaktır.
Zaten bu neticenin görüldüğünü de MHP, Sayın Semih Yalçın'ın sosyal medyada paylaştığı mesajları ile netleştirdi.
Anlayacağınız 26 Ağustos ve sonrasında birlik umanlar, ayrılık bulacaktır.
Kalın sağlıcakla…