Ülkemizin belki de tarihinde 1946 seçimleri sonrasındaki en çekişmeli seçimleri yaşadık.
O dönemin siyasal çekişmesini geride bırakan ancak yeni değişmiş olan sistemin de bir anlamda onaylandığı bir süreçti. Açıkçası çok zor günlerdi.
Tarafların birbirini akıl almaz iddialar ile suçladığı, sosyal medyada iftira kampanyalarının havalarda uçuştuğu zamanlardı.
Bu süreçte her parti diğerini yıpratma çabasına girerken, özellikle hedefte kalan ve en fazla linçe uğrayan parti de Milliyetçi Hareket Partisi’ydi.
Ardı ardına gelen ve asla kanıt sunulamayan iddialar, yeminler edilerek meydanlardan haykırılan isnatlar, seçimlerin bitişi ile birlikte tarihin karanlık dehlizlerine gömülüverdi.
Sahi! Neden devam etmedi!
İnsan düşünmez mi? Bunca iftirayı, bunca mesnetsiz iddiayı, ülkenin bekasından başka bir şey istemediğini açıkça ilan eden, seçim sırası ve sonrasında değil bakanlık bir genel müdürlük dahi talep etmeyen, teşkilatlarını çıkar grupları değil inanç odaklarına dönüştürmüş bir yapıya nasıl yapıştırırsınız? Leke tutar mı? Tartışmaya dahi gerek yok!
Tabii ki bu iftira ve isnat kampanyasından MHP zarar gördü. Özellikle İstanbul teşkilatı oy kayıpları ile yüz yüze geldi. Ancak yine de o çevrelerin bekledikleri gibi bir yıkıma dönüşmedi. Evet, beklenen sayıda milletvekili çıkarılmadı ama MHP tarihinde belki de en kuvvetli şekilde sahada görevini icra etti.
Belki de uzun zamandır bu seçimlerde ilk kez İstanbul’un tüm sandıklarında eksiksiz sandık görevlisi, okul sorumlusu görev yaptı. Yine uzun süredir ilk defa sahada her ilçede il teşkilatının temsilcileri fedakârca görev yaptı.
Uzun yıllardır ilk kez sandıklar kapandıktan sonra oy sandıkları okullardan sayım merkezlerine giderken MHP görevlileri o çuvallara sonuna kadar nezaret etti.
Yani sahada bir mücadele vardı. İnanmışlık vardı. Lakin o iftira ve isnat rüzgârı sebebiyle sandıktan beklenen sonuç çıkmadı.
Çok sevdiğim bir söz var: “Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.”
Gerçekten de öyle…
Hiç mazeret uydurmadan çok başarılı bir seçim çalışması yapan MHP İstanbul İl Başkanlığı’nı kutluyorum.
İl Başkanı Sayın Sertel Selim’i kutluyorum.
Başta hatipliği ile gönülleri fetheden İstanbul İl Sekreteri Fetih Ahmet Alpaslan olmak üzere tüm yönetim kurulunu kutluyorum.
İlçelerde görev yapan ilçe başkanları yönetimleri ve sandıklarda cansiperane çalışan tüm partilileri kutluyorum.
Cumhur İttifakı içinde yer alan ancak iktidar olanaklarından, nimetlerinden asla faydalanmayan MHP İstanbul Teşkilatı, çıkarın hep en önde olduğu siyaset dünyasında gerçekten çok başarılı bir işe imza attı.
Beklentisiz, çıkarsız, nemasız siyaset nasıl yapılır? Tüm zorluklara rağmen üzerine düşen mazeretsiz başarı ile nasıl tamamlanır? Gibi sorulara mükemmel bir cevaptır.
Tabii ki bu başarının mimarı Sayın Sertel Selim’dir.
MHP İstanbul İl Başkanlığı görevine geldiğinden bu yana koltuğunda oturmayan, her ilçeyi nerede ise birçok mahallesi dahil dolaşan, cenazede, düğünde, depremde, yardımda, her zor koşulda mücadele eden bu yiğit adamın gelecekte partinin İstanbul’da atacağı büyük imzalara şahit olacağımızı da görüyorum.
MHP’yi kalıplarının dışına çıkmadan sokakta tam olarak aktif hale getirdiği gibi, mazlumun, mağdurun yuvası haline getiren, hemen tüm ilçelerde hem belediye hem siyaset sahnesinde etkin güce dönüştüren bu siyaset adamına, gelecek döneminde başarılar diliyorum.
Kalın sağlıcakla…